Şimdi hiç başlamadan bittiğine mi üzülmem gerektiğini veya tanıdıktan sonra pişman olma olasılığına mı sevinmem gerekiyor bilmiyorum. Ha bana sorarsan eğer ;keşke tanısaydım seni de pişmanlığım olsa da senin canın sağ olsun deyip devam etseydim yoluma. Yarım kaldı birçok şey. Belki yarıma bile ulaşamamıştır. İçimde belli belirsiz duygular bir buçuk günlük mesajlarını okuyup hala yüzümde gülümsemeyle dolanıp duruşumu ve hala mesaj atar belki diye bildirim sesine sen diye koşmamı saymazsak ben de senden kestim umudu.
Kabullenemeyeceğim imkansızlıkları kabullenmen mi buna sebep olan yoksa baştan beri mi sevmemiştin beni? Tanımaya mı çalışmıştın gerçekten yoksa ön yargıyı kırmak için kısa bir soru cevaptan mı ibaretti tüm konuşmamız? Sana soracak o kadar çok sorum var ki! Sınavın nasıl geçti ? Hala tatlı buluyor musun cümlelerin arasına sıkıştırdığım minik kelimeleri ? Bir umut görüyor musun bizde ? Her gecenin bir sabahı var derler ya bizim de bir sabahımız olacak mı ? Hiç beraber günaydın diyecek miyiz aynı güne ?
Çok şey biriktirdim. Sana anlatacağım o kadar çok şey var ki. Otursan karşıma susmam için yalvarırsın yemin ederim. Belki de sonsuza kadar dinlersin telaşlı telaşlı sana bir şey anlatışlarımı. Bilirsin çok konuşurum heyecanlanınca ki karşımda sen varken bu ihtimal yok sayılır gibi değil.
Bak bekliyorum.Babamın işten gelmesini bekler gibi, pazar kahvaltısının hazır olmasını bekler gibi, kahvemin ilk yudumundan sonra soğumasını bekler gibi içim yana yana bekliyorum.
Gel
Lütfen